로고

SULSEAM
korean한국어 로그인

자유게시판

Bu Durum, Gizlilik Endişelerini Minimize Eder

페이지 정보

profile_image
작성자 Sophie
댓글 0건 조회 2회 작성일 24-12-12 10:18

본문

Bunlar suç işliyorlar, bunlar PKK'nın kilit noktalarından daha fazlasıyla bölgede çetevari çalışan insanları ayarladılar. Dağdaki çalışan bu kamplardaki insanlara milislerin güçleriyle oraya ulaştılar, para aldılar. Zaten tüm dosyalarda yazılıdır bunların hepsi. Şimdi, If you enjoyed this short article and you would certainly like to obtain even more facts pertaining to diyarbakıR eskort kindly check out the webpage. bu arada PKK biz, onların aleyhine yazı yazıyoruz, devlet yanlısı diye, Altındağ Dinlenme Tesislerimiz var Diyarbakır'ın dışında 12 kilometrede, oraya 22 Haziran 1996 günü saldırdılar; yani. SORU - Kim saldırdı oraya? CEVAP; PKK tabiî. Oraya saldırı düzenlediler. Önceden plan projelerini yapmışlardı. Şimdi, bu saldırı neticesinde orada o an için büyük bir zayiat oldu, 8-9 insan öldü. Hep müşteri yani, gelen vatandaş. 10 kişi, 15 kişi yaralandı. Tesis tamamıyla altüst oldu. O mevsim bitti, o mevsimde bizim büyük bir zararımız oldu. O bölge jandarmaya aitti. Şimdi, jandarma orada gevşek çalıştı, çok çarpıcı bir şekilde olayın üzerine gitmek istemedi. SORU - O olayın üzerine? CEVAP; O olayın üzerine 8 insan ölmüş, her taraftan bize telefonlar geliyor, o diyor şu adam yaptı, bu diyor şu adam yaptı; fakat, gerçekten, emniyetin bölgesi olmadığı halde, emniyetin o zamanki çok heyeti, Emniyet Müdürü vardı Rıdvan Güler, bir de Terörle Mücadele Şube Müdürü vardı Ramazan Sürücü, bu ekipleriyle beraber ve jandarmanın bölgesine girememekle beraber, kendi iç dinamizmiyle şehir İçindeki, merkez içindeki çalışmaları sürdürdüler bunlar.

Leaving Azerbaijan was necessary, Nagorno-Karabakh’s majority-Armenian population claimed, to preserve the region’s indigenous Christian past and to avoid the fate of Nakhichevan’s vanished Armenians. Amid Soviet leader Mikhail Gorbachev’s glasnost and perestroika, Nagorno-Karabakh became a war zone. Since the 1994 ceasefire among newly-independent Armenia, Azerbaijan, and Nagorno-Karabakh, mutual accusations of vandalism and revisionism have been rampant. Azerbaijan’s president proteststhat "all of our mosques in occupied Azerbaijani lands have been destroyed." A visitor to Armenia-backed Nagorno-Karabakh (also called Artsakh in Armenian) would observe otherwise: there are mosques, albeit nonoperational, including one in the devastated "buffer zone" ghost town Agdam. Yet a tourist in Nakhichevan, which was not a war zone, would encounter neither Armenian heritage sites nor public acknowledgment of the region’s far-reaching Armenian roots, including the medieval global trade networks launched by Djulfa’s innovative merchants. These merchants’ legacies, documented in Sebouh Aslanian’s From the Indian Ocean to the Mediterranean, include the legendary treasures of the "Adventure Prize" ship pirated in 1698 by celebrated outlaw Captain Kidd.

10, 2016. Russian intelligence documents even furnished the license plate numbers of trucks dispatched by the IHH loaded with arms and supplies bound for al-Qaeda-affiliated groups including the Nusra Front. The leaked emails of Berat Albayrak, the son-in-law of President Erdoğan and current finance and treasury minister, also implicated the IHH in arming Libyan factions. The Erdoğan government helped save the IHH from legal troubles in Turkey while mobilizing resources and diplomatic clout to back the IHH in global operations. In the meantime, Büyükfırat managed to escape criminal charges in Turkey thanks to the Erdoğan government’s intervention in the case and continues to operate in both Turkey and Azerbaijan. He did not even bother to show up for his trial at the Şanlıurfa 2nd High Criminal Court and did not respond to a warrant issued by a judge, who ordered him to appear at the hearing. He is currently head of the Turkey-Azerbaijan Businessmen’s and Industrialists Union (Türkiye-Azerbaycan İş Adamları ve Sanayiciler Birliği or TUIB), an organization set up by Turkish businesspeople in Azerbaijan.

Nihayet biz de hep yazıyoruz, gazetemizin o günün manşetleri hep keskin gidiyor. Dolayısıyla, 98'de bu 28 Şubat olayı meydana geldi. Bizim fikrimiz, zikrimiz açık ve net olarak söylüyorum, biz muhafazakâr, devletimizin yanında yer almış bir politikayla yürüyoruz; fakat, karşımıza ansızın bize başka yaftalar yapıştırıldı, Hizbullah kelimesini bize yakıştırdılar. Bu Hizbullah nereden çıktı? Efendim, Hizbullah nedir; Altındağ Dinlenme Tesislerinde, orada Hizbullah kampı kurulmuştur -bu, 98'de oluyor- ve Mehmet Ali Altındağ bu Hizbullah kampını kurmuş, insanları eğitiyor ve devlete saldırıyor veyahut başka yerlere, şeriatı kurmaya çalışıyor gibi yaftalar yapıştırıldı. CEVAP; Tabiî, 98 Mayıs ayının 25'indeydi veyahut haziranın ilk haftalarıydı. Yani, jandarmanın bölgesi olmadığı halde, Altındağ Dinlenme Tesislerinde bir şey yok aradılar, taradılar, jandarma bir şey çıkaramadı; ama, şehir içindeki gazetemizin merkezini, işyerimizin, şirketlerimin merkezlerini; yani. Tabiî, bizim tüm arşivlerimize el konuldu. El konulduktan sonra, bütün bana özel kitaplarımı ve gazetenin arşivine hepsine el konuldu. Müftülüğe gönderdiler, Müftülükten adam geldi. Beni gözaltına aldılar, beni, bir de gazete Yazı İşleri Müdürü Ömer Büyüktimur, bir de şirketlerin Muhasebe Müdürü İsmail Yazan Beyi, bizi gözaltına aldılar.

댓글목록

등록된 댓글이 없습니다.