• 목록
• 답변
• 글쓰기
• 게시판 리스트 옵션
  • 수정
  • 삭제

19.050 bin lira para, nüfus cüzdanı ve sürücü belgesi, ölen Abdullah ÇATLI’nın (Mehmet ÖZBAY) üzerinde, Mehmet ÖZBAY adına düzenlenmiş sürücü belgesi, silah taşıma ruhsatı, silah taşıma izin belgesi, kartvizit, Baysa Ticaret adına düzenlenmiş fatura bilgi kartı, Viza kartı, Yapı Kredi Kartı, Barclay Kart, bir adet telefon kartı, İstanbul Ticaret Odası üyelik kartı, bir adet üzerinde beyaz toz taneciği bulunan naylon poşet, 44 milyon 500 bin lira, 29 adet 100’lük ABD doları, yüzelli dolar, 305 Alman Markı, ölen Gonca US’un üzerinde, sürücü belgesi, çeşitli fotoğraflar, gözlük çerçevesi, sol ayağında 24 cm. Şahısların birarada bulunması, çeşitli silahlar ve sahte belgelerin mevcudiyeti ile TCK.nun 313. maddesine muhalefet suçunu oluşturacağı, bu suçun da Devlet Güvenlik Mahkemesi yetkisi ve görevi içinde olduğunun anlaşılması nedeniyle fezleke düzenlenerek, hazırlık evrakı ve diğer malzemelerin İstanbul DGM. Trafik kazası ile ilgili olarak Hz/1996/949 sayılı soruşturmanın devam etmekte olduğu, hususlarının fezlekede yer aldığı incelenmiştir. Araçta bulunan çeşitli evsaftaki silah, mermi ve jarşörler hakkındaki soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi için tefrik edilerek Hz. Ölen Abdullah ÇATLI (Mehmet ÖZBAY) üzerinde çıkan küçük naylon poşetteki beyaz toz bulaşığı ve ölen Hüseyin KOCADAĞ’ın cüzdanı içinden çıkan 0,33 cm.

"The targeting of civilian communities by Azerbaijan is an encroachment on the rights of the civilian population, first of all against the right to life. Would it not be a fresh and pleasant change if Western governments finally stepped up and took concrete action to stop Azerbaijan’s murderous violence against the peaceful residents of Artsakh? A Turkish al-Qaeda cell operating in Azerbaijan was led by the head of a Turkish-Azeri business association and founder of controversial charity group the Foundation for Human Rights and Freedoms and Humanitarian Relief (IHH), which has links to Turkish intelligence agency MIT, a Nordic Monitor investigation has found. According to a review of court documents, Hüseyin Büyükfırat, former IHH representative for the Caucasus, had run the operations of the IHH under the pretense of charitable work while keeping in contact with a Turkish al-Qaeda group called Tahşiyeciler. Turkish law enforcement kept tabs on Büyükfırat and was wiretapping his phone when he spoke to indicted al-Qaeda group leader Mullah Muhammed (real name: Mehmet Doğan) about plans and funds transfers.

The latter’s World Heritage Committee is scheduled to meetin June 2019 in Baku, where President Aliyev’s token preservation of a repurposed 19th-century Armenian church (the age of which "proves" that Armenian history inside Azerbaijan spans just a couple centuries) is a must-see "tolerance" attraction. UNESCO’s commendations of Azerbaijan have been particularly puzzling. In 2013, following Washington’s defunding of UNESCO, Azerbaijan donated $5 million to the cash-strapped organization. Praise for Azerbaijan’s "multiculturalism" and "tolerance" soon ensued. Even before Azerbaijan’s donations, UNESCO’s leaders had largely ignored the destruction in Nakhichevan, despite documentation submitted by the Parliamentary Group Switzerland-Armenia and Research on Armenian Architecture. Moreover, following his 2009 retirement, UNESCO director-general Kōichirō Matsuura joined Azerbaijan’s state-managed "Baku International Multiculturalism Centre" as a trustee, while his successor Irina Bokova frequented Baku for President Aliyev’s "World Forum on Intercultural Dialogue." Allegations of foul play lack hard evidence, however, perhaps except for The Guardian’s September 4, 2017 report "UK at centre of secret $3bn Azerbaijani money laundering and lobbying scheme." This investigative article by Luke Harding, Caelainn Barr, and Dina Nagapetyants cited questionable payments to Bokova’s husband.

Konu hakkında İçişleri Bakanlığı Müfettişlerince soruşturma yürütüldüğü, tahkikat sonucuna göre düzenlenecek evrakın bilahare gönderileceğinin bildirildiği incelenmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğünden, Susurluk kazası neticesinde ele geçen tüm silahlar hakkında 26.1.1997 tarih ve 026292 sayılı yazı ile bilgi ve belgelerin gönderildiğinin belirtildiği ve 11.11.1996 gün ve 3531 sayılı Daire Başkanı imzalı yazıda da A92571 V seri nolu 22 cal. Adıgeçenin, 23.02.1982 günü İsviçre’nin Zürih kentinde Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İPEKÇİ’nin öldürülmesinde bu suçu azmettirmek, suçta kullanılan silahı temin etmek, 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarından "KIRMIZI BÜLTEN" ile aranan Mehmet ŞENER isimli şahısla birlikte; Zürih Savcılığınca çıkartılan tevkif müzekkeresine istinaden 03.02.1954 doğumlu Mehmet SARAL adına tanzim edilmiş "Sahte Pasaport Kullanmak" suçundan yakalandığı ve ÇATLI’nın 24.02.1982 tarihinde aynı Savcılıkça saat 14.00’de serbest bırakıldığı;Adı geçenin, Fuat KOÇAL ve Nevzat BİLECAN isimli şahısların da aralarında bulunduğu ve 1984 yılının Nisan ayı ortalarında İsviçre’ye yaklaşık 3 kg. Bu mesajdan önce Dışişleri Bakanlığının 10.04.1990 tarihli yazılarında da; Abdullah ÇATLI’nın sözkonusu hapishaneden iki (2) Yugoslav, iki (2) İtalyan ve 1963 Sandıklı doğumlu Mehmet ve Hanım oğlu Ahmet TANRIKULU isimli Türk uyruklu şahısla birlikte kaçtığının belirtildiği anlaşılmıştır.

If you beloved this article and you would like to obtain more info concerning Eskort Diyarbakır i implore you to visit our website.